Bir işverensiniz. Küçük ya da büyük farketmez, parayla sonuçta mesainizi satmayan birisiniz. Ya da ortaklar halinde yönetiyor da olabilirsiniz , aynı şey. Yani birçok patron tabiri ile "milletin ağız kokusunu çekmeyip kendi işimi yapıyorum" cusunuz. Bu bir tercih. ve bu devirde gerçekten cesaret ister ne mutlu ki bunu başarmışsınız. Yürekten tebrikler ki girişimcilere bu ülkede çok ihtiyaç var, özellikle genç girişimcilere...
Aaa bu kadar emeği yoksa kloayca batırmak mı istiyor ve nasıl yaparım diye mi düşünüyorsunuz? Ellerinizle kazıyarak getirdiniz de kısa zamanda başa dönmek hatta eksiye düşmek mi yeni hedefiniz? Uzaklarda aramayın. Size hemen birkaç taktik, çok uğraşmadan ve çabucak yapabilirsiniz.
- Bir kere bütçeniz elverse de bütün işi siz yapın ve patronluk cesaretiniz var ya profesyonel yöneticilik deneyimine ihtiyaç duymaksızın her işin başında siz olun, merak etmeyin onu da yaparsınız. Beceremesiniz de sorun yok nasıl olsa çalışanlar sizin malınız! olduğu için sesini çıkaramaz. Ne yani başlarında başlarında sürekli profesyonel yönetici görmek yerine patronluk taslayan birini görmek arasında fark mı var ki?
- Hadi bütçeniz elvermedi, birazcık ikinci kuşak patron gibi davranıp bir de yönetici ya da birden fazla çalışanlar arasında yönetici kademesi yarattınız. Bir kere yöneticinize her türlü sorumluluğu amiyane tabiri dayayın ama eşit oranda yetki vermeyin. Yoksa mazallah patron olarak o iş yerinde size ne gerek kalır. Her türlü yetki sizde. Nasıl olsa yöneticiler aldınız ya yetmez mi işte, kurumsallaştık diye üzerine bir de bas bas bağırın. Hakkınız. Sonra da çalışanlara sözünü geçiremediği için yönetici piyonunuzu ağız dolusu suçlayın. Gerekirse kovarsınız canım. Dışarıda müdür mü yok? Öyle yeniden adaptasyon süreci, kalanlarda motivasyon, verimlilik vs bunlar moda tabirler. Bugün var, yarın yok.
- Çalışanlara bağırmak en doğal hakkınız çok gerekirse küfür etmek de iş kurallarına göre caizdir. Çalışanlar koyun gibidir. Mavi ya da beyaz yaka farketmez güdülmeye mahkumdur. Köteği vermezseniz tepenize de çıkar. Ne o öyle yeni mode kavramlar, bağırmadan da eleştirebilmekmiş de, yok efendim liderlikmiş de, toplum içinde rencide etmemekmiş. Geç bunları...
- Nesil değişti, Y kuşağı da geldi. Onları anlamak ve yönetmek ayrı bir kavrammış da hepsi hikaye. Bildiğiniz düzene devam. Değişim, kötü bir şeydir.
- Demotivasyon da neymiş, yerim demotivasyonunu dediğinizi duyar gibiyim. Doğru yoldasınız. Nasıl olsa çalışmaya devam etmiyorlar mı? Elbet edecekler. Sizin iş yerinizden başka alternatif yok. Kaçıp gidemezler. Gitmese de yüzünüze gülüp arkadan işinize zarar veremezler, verimsiz çalışamazlar. Anlarsınız! Evelallah gerekirse kaba kuvvete başvurup döversiniz.
- Çalışan kısmına güvenilmez deyip sürekli kamçılayın ve baskılayın her saniye ve çaktırarak kontrol altında tutun ki sonradan dizinizi dövmeyin derim. Ya da tam tersi de olur. Benim oğlum kızım gibidir deyip her şeyi ama her şeyi emanet edin. Merak etmeyin hesaplar boşalmaz;)
- Çalışanların maaşı geciksin. Repoda değerlendirilsin. En ufak hatada affetmeyin hemen çalışandan kesin, kısın. Ama aynı dönemde lüks arabalarda çalışanlara da nispet yapar gibi havanızı da atmanız lazım. Yoksa olmaz.
- Reklama gerek yok! Siz işinizi iyi yapıyorsunuz ya, iyi müşterileriniz var. Daha iyisinin yarın gelme ihtimali sıfır. Teknolojiye de gerek yok. Hele eğitime hiç ama hiç...Eski usül devam. Siz her şeyin en iyisini biliyorsunuz ya. Bunları sakın profesyoneline bırakmayın. İşinizi sizden iyi bilemezler.
- Marka olmak mı? Emek işi de ne demek. Bir logo, bir isim, antetli kağıt ta bastırdınız. Araçlara da bir iki giydirme. Hooop marka oldunuz işte. Zaman, marka kimliği , hakla ilişkiler, tutundurma, 4P, 7P, reklam, mobil pazarlama, bunlara gerek yooook.
Kısacası aslansınız, kaplansınız, büyüksünüz, dünya devisiniz, dünya markasısınız. Bu yolda devam. Bunları yaparak kolayca batar, eksiye düşer, en kötü verimsizleşir ve karlılığı azaltır sonra da çalışanın prim ya da maaşlarından yan haklarından, öğle yemeğinden, SERVİSİNDEN gerekirse kesersiniz.
İşte formül bu kadar basit. Unutmayın girişimcilikte, yöneticilikte, liderlikte siyah ya da beyaz olacak. Gri alan faso fiso..
Yorumlar
Yorum Gönder