Ana içeriğe atla

HER ŞİRKETE BİR LİMON TEZGAHI?

Küçük yaşlardayken pazarlarda su satanınız oldu mu? Veya herhangi bir sahil kasabasında yaz işi olarak tazgahtarlık yapan? İlkokul sıralarında okul arkadaşlarına niyet çektirip okul harçlığı çıkaran var mı? Eğer benzer bir işi yapmadıysanız ve bundan sonra hayatınıza satış ve/veya pazarlama mesleği ile devam edeceksiniz size belki enteresan gelecek ama faydası deneyimlerle sabit bir önerim var.

İddia ediyorum. En iyi satış ve pazarlama okulları, belki birçok satış & pazarlama taktiğini deneye yanıla öğrenen, genellikle neden yaptığını da bilmeyen pazarcıların olduğu pazar yerleridir. Koca koca şirketlerde staj yapmadan önce pazar tezgahında limon satmayı denemek veya simit satmaya çalışmak ve tabii ki pazarlarda gözlemlediğiniz taktikleri iş hayatınıza uyarlamak ciddi bir deneyim kazandıracaktır.

Şirketler de eğitim ve gelişim programlarına benzer bir uygulamayı deneseler acaba nasıl olurdu? Mesela satış/pazarlama/reklam/marka ekibine katacakları her üyeye belli bir süre pazarda staj yapabileceği bir şirket tezgahı kiralasa ve gerçek zamanlı olarak bunu deneyimletse fena mı olur? Tabi deneyimli bazı pazarcıların yanında da staj yapılması sağlanabilir.

Hayatta hiç ummadığınız yerde ve kişilerden çok şey öğrenebilirsiniz. O nedenle algımız sürekli açık olmalı, öğrenmeye her zaman aç olmalıyız ve bence vakit buldukça hiç değilse pazar gezip pazarcıları farklı bir gözle gözlemlemek çok şey katacaktır, benden söylemesi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

11 satın almacı + 1 satıcı = (12 KIZGIN ADAM*)

Peşin peşin söyleyelim: Başlığın sonundaki * 12 Kızgın Adam 'ın milli basketbol takımımız " 12 Dev Adam"la uzaktan yakından bir alakası yoktur. Bu defa başlığın tamamını, ya da en azından eşittirden sonraki  "12 kızgın adam" kısmını işkembe-i kübradan ben de uydurmadım...;) Peki nedir öyleyse? 1957 yapımlı, başarılı aktör "Henry Fonda" 'nın başrol oynadığı, "12 Angry Man" filminin Türkçe adıdır. Dünyaca kabul gören, hemen hepimizin zaman zaman kullandığı sinema tanıtım/eleştiri forumlarından biri olan Imdb'de 10 üzerinden 9 puan almayı başaran ve "Shindler'in Listesi, Pulp Fiction (Ucuz Roman)" gibi efsane filmler arasında gösterilen bence başucu sinema eserlerinden biridir. Yapım yılından tahmin edeceğiniz üzere siyah beyaz çekim. Yaklaşık 1:20 dk civarında. Üstelik tamamen 1 odada geçip 12 insanın birbiri ile konuşmalarından ibaret ve görece çok sıkıcı olarak düşünülebilecek bir senaryosu olmasına rağmen en iyiler

D-E-M-O-T-İ-V-A-S-Y-O-N

Bir çalışanınızı, ekip üyenizi veya varsa sizden alt kademe yöneticilerinizi demotive etmek mi istiyorsunuz?  Yetmedi mi? Ayrıca verimsizleştirmek ve sonunda hatta kaybetmek mi istiyorsunuz? Çok kolay! Hiiiç zorlanmaya, uzaklarda aramaya, kafa patlatmanıza gerek yok. Gelin ben size bedavaya anlatayım efenim. Lütfen bana 2dk. verin, okuyunuz. Yazıdan sonra da "yok ben demotive edemedim, sen de ne boş beleş adammışsın arkadaş!" diyen varsa "paranızı geri iade ediyorum. "demek isterdim istemesine; de biz yazıları kamu hizmeti olarak yazıyoruz, kusura kalmayınız. "Neyse geyiği bırak sadede gel diyorsunuz" duyar gibiyim, haklısınız. Ee, buyrunuz efendim... Bir kere işin başı en ağır eleştirilerinizi ekip arkadaşlarının yanında yapın. Hiç çekinmeyin, verin odunu. Fırçalayın gitsin...Ohhh misss... Hatta karşınızdakinin koca koca insanlar olduğunu unutup, ağzınızdan adeta tükürükler saçarak sık sık ota çöpe bağırabilmeniz de gerekir. Ohh, bir güzel rahat

DÜNYADA ORTAK DİL SİZCE HANGİSİDİR?

Hiç yabancı dilini bilmediğiniz ve ortak bir dil de konuşamadığınız bir ülkede çat pat da olsa bakkalı/marketi vs'si ile anlaşabildiğiniz ve yine de derdinizi anlatıp aç kalmadığınız durumlar oldu mu? Veya sevgilinizle romantik bir ortamda birbirinize bakarken adeta şiirlerdeki gibi sen sus da gözlerin konuşsun tadında bir kelime dahi etmeden bir sürü duyguyu anlattığınız ve saatlerce konuşmadan durup da milyon tane şey konuşmuş kadar olduğunuz durumlar? Ya da olumsuzunu düşünelim. Hayatımızda sözleri ile bize birşeyler söyleyip de yahu göz göre yalan söylüyor, adeta yalancılığı üstünden akıyor diye yorumladığımız kişilerle hiç mi karşılaşmadık? Bunların en az 1 tanesi herkesin hemen başına gelmiş ve hatta sürekli de gelebiliyordur. Çünkü kolaylıkla söyleyebiliriz ki iletişimde bedenimiz de konuşuyor. Uzmanların araştırmaları ve beden dilinin iletişimdeki etki gücüne baktığımızda da sözlerin etkisi ortalama %7 iken, beden dilinde ise %55 civarı bir etki gücü var. Muaz